Hamide HANGÜL
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) “2024 Yılı İlk 6 Ay İhracat Değerlendirme Toplantısı”, dün yapıldı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM Sektörler Konseyi üyelerinin de katılımıyla düzenlenen toplantıda, ihracatın ilk yarı performansının yanı sıra güncel sorunlar ve ekonomiye ilişkin beklentileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. İhracatçıların kur açıklamalarına” ilişkin değerlendirmede bulunan TİM Başkanı Gültepe şunları söyledi:
“Ne çok değerli TL, ne çok değersiz TL hiçbirimizin işine yaramaz. Buradaki amaç Türkiye üreticisi ihracatçısının ayakta kalıp gelecekle ilgili, yani gelişmiş ülkelere baktığınızda üretimden bu insanlar bir yere gelmiş. Türkiye’de en ucuz olan şey nedir sizce? Döviz… Bana sorarsan bugün en az kurun 37 lira olması lazım, minimum.”
“Enflasyon kur farkı 5 puandan fazla olmamalı”
Mustafa Gültepe yıl sonu için hedeflenen 267 milyar dolarlık ihracat için şirketlerin yüksek maliyet düşük kur kıskacından çıkarılması gerektiğini söyledi. İhracatçının önündeki engellerin bir an önce kaldırılmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Gültepe, ekonomiyi soğutmadan enflasyonla etkili mücadele için ihracatın en etkili ve tek yol olduğunu söyledi. Gültepe, kısa vadede ihracata yeniden ivme kazandırmak için ekonomi yönetiminden beklentilerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Kur enflasyona paralel hareket etmeli, enflasyonla kur arasındaki fark 5 puandan fazla olmamalı, yurt içinde üretimi olmayan ya da talebi karşılayamayan ham madde ve ara malların ithalinde vergi yükü hafifletilmeli, üretici ve ihracatçıya ilave yük getirecek, rekabetçiliği daha da zarar verecek düzenlemeler gözden geçirilmeli, üretimde kullanılan elektrik ve doğal gaz gibi enerji maliyetleri koşulların elverdiği ölçüde asgari düzeyde tutulmalı.
İçinde bulunduğumuz süreci en az hasarla atlatabilmemiz ve önümüzdeki döneme hazırlanmamız için ihracatçılarımıza daha uygun koşullarda finansman imkanları sağlanmalı. Önümüzdeki 6 ay içerisinde, son çeyrekte enflasyonun biraz daha aşağıya inme psikolojisiyle beraber biraz daha üretime dayalı, biraz daha rekabetçiliğimizi ön plana alacak para politikaları oluşturarak yine çift haneli ihracat büyümelerini beraberce yaparız.”
“Türkiye rekabetçiliğini kaybediyor”
Girdi maliyetlerinin sektör ayırmaksızın yüzde 100’ün üzerinde arttığını ifade eden Gültepe, şöyle devam etti:
“Türkiye rekabetçiliğini kaybediyor, azalıyor. Türkiye rakip ülkelere istinaden sektör gözetmeksizin minimum yüzde 40 daha pahalı dolar bazında. Fiyat istikrarında kur, enflasyon ve girdi maliyetlerinin paralel bir şekilde ilerlemesi lazım. Aksi takdirde ortaya koyacak olduğumuz 2028 yılı 375 milyar dolar hedefini yakalama potansiyelimiz daha fazla zayıflar.”
Gazetecilerin istihdam sorununa ilişkin soruyu cevaplandıran Mustafa Gültepe, “Tekstil ve hazır giyimde 250 bin istihdam kaybı var. Anadolu’ya gittiğinizde örneğin çalıştıracak kimse yok, başvuru olmuyor. Toplum Yararına Programı’nın kaldırılması gerektiğini o bölgede sürekli söylüyoruz.” şeklinde yanıt verdi.
“Bir firma uluslararası algıyı da değiştirir”
Gültepe, BYD’nin Türkiye’deki yatırımına ilişkin soruyu üzerine de şu değerlendirmede bulundu: “Uzun yıllardan beri ilk defa biri geldi ve otomotiv üretimi yapacak. Daha sonradan oluşturacak olduğu çarpan etkisine bakmak lazım, bence takdire şayan. Bir firma uluslararası algıyı da değiştirir. Olumlu, inşallah çok daha büyütür, geliştirir, farklı firmalar gelir, yan sanayiyi büyütür.
Bence üretim için her sektörde bundan çok daha fazla örneklerini duymalıyız.” Gültepe ihracatçıya finansman desteği sağlamak için İGE AŞ aracılığıyla 1,5 yıl önce aldıkları Türk Ticaret Bankası’nı yeniden yapılandırma çalışmalarında sona yaklaştıklarını dile getirerek, bankanın yıl sonuna doğru faaliyete başlayacağını söyledi.
“İhracatımız son 1,5 yıldır yatay seyir izliyor”
Mustafa Gültepe, bu yılın ilk 6 ayında ihracatın 125,4 milyar dolara, 12 aylık ihracatın ise ise 257,8 milyar dolara ulaştığını söyledi. Gültepe sözlerini şöyle sürdürdü:
“2023 ile kıyasladığımızda 6 aylık ihracatta yüzde 2, 12 aylık ihracatta yüzde 2,5 artıdayız. Henüz verisi kesinleşmeyen hizmet ihracatçında ise ilk yarıyı 44,6 milyar dolar düzeyinde tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Hizmet ihracatımızı da geçen yıla göre yüzde 3,4 civarında artırmış bulunuyoruz. Gerek küresel pazarlardaki gelişmeler, gerekse içerideki sorunlara rağmen ilk 6 ayı artıda tamamlamamız önemli. Ancak tablo 2024 için belirlediğimiz ve mütevazı sayılabilecek hedefe bizi taşımayabilir.
Çünkü aylık iniş ve çıkışlar olmakla birlikte ihracatımız son bir buçuk yıldır genelde yatay bir seyir izliyor. Bu sonuçta Ukrayna ile başlayan ve Gazze ile devam eden bölgesel çatışmaların, AB ve ABD gibi büyük pazarlarda talepteki daralmanın elbette etkisi var. Ancak özellikle üretim maliyetlerimizdeki yüksek oranlı artışa rağmen kurun yatay seyri rekabetçiliğimize zarar verdi.”