Joe Biden: Genç senatörün yaşlı başkanlık hikayesi

ABD Başkanı Joe Biden Kasım ayında yapılacak Başkanlık Seçimi’nde aday olmayacağını duyurdu. Demokratlar’ın bu durumda Ağustos ayında yapılacak olan ulusal kurultaylarında yeni bir başkan adayı belirlemesi gerekiyor.

DW Türkçe’nin derlemesine göre son zamanlarda parti içinden, Biden’ın adaylıktan vazgeçmesi yönündeki çağrılar artmıştı. Özellikle Biden’ın Haziran ayı sonunda rakibi Trump’la çıktığı televizyon düellosundaki performansının yarattığı büyük hüsranın ardından. Programdaki zayıf tavrı ve sorulara verdiği anlamsız yanıtlar, ekranların başındaki milyonlarca kişiye 81 yaşındaki Biden’ın başkanlık görevi için fazla yaşlı olduğunu gösterdi.

GÖREVE GELEN EN YAŞLI BAŞKAN

Televizyon programının ardındanadaylıktan çekilmesi yönündeki talepleri sert bir dille reddeden Joe Biden, nihayetinde bu ısrarlı taleplere daha fazla karşı gelemedi ve Trump’a karşı genç bir adayın çıkarılmasının yolunu açtı.

Bu, Biden için gösterişli bir siyasi kariyerin sonu anlamına geliyor. 30 yaşında dönemin en genç senatörlerinden biri olarak ABD tarihine geçen, tam adıyla Joseph Robinette Biden Jr., 2021’de Beyaz Saray’a Başkan olarak adım attığında 78 yaşındaydı ve o güne dek göreve başlayan en yaşlı ABD Başkanı olmuştu.

Delaware eyaletinde 1972 yılında Cumhuriyetçiler’in adayına karşı Demokratlar’dan Senato’ya aday olan 29 yaşındaki Biden’ın bu hamlesini o dönemde pek çok kişi delilik olarak nitelendirmiş ve kazanma şansı tanımamıştı. Ancak Biden, beklentilerin aksine Cumhuriyetçi adayı geride bırakıp Senato’ya seçilerek siyasi hayatına genç yaşta başladı.

HASTANEDE YEMİN TÖRENİ

Joe Biden seçim zaferinden sadece birkaç hafta sonra ise büyük bir ailevi facia yaşadı. Eşi Neilia ve bir yaşındaki kızı Naomi bir trafik kazasında hayatını kaybetti, oğulları Beau ile Hunter ise ağır yaralandı. Yaşadığı ağır travmanın ardından Senato üyeliğinden vazgeçmek isteyen Biden’ı partiden arkadaşları ikna ederek siyasete devam etmesini sağladı. Genç Senatör Joe Biden, göreve başlama yeminini 3 Ocak 1973’te, oğullarının tedavi gördüğü hastanede etti.

Oğullarını tek başına yetiştirmek durumunda kalan Biden’a destek o dönemde yeğenleri ile ilgilenen kız kardeşinden geldi. Bu sayede Senatör Biden, Wilmington ile başkent Washington arasında gidip gelebiliyordu. Biden, dört yıl sonra 1977’de Jill Jacobs ile evlendi ve yeni eşi Biden’ın oğullarının bakımını üstlendi. Çiftin Ashley isminde bir de kızları oldu.

BİDEN VE OBAMA İYİ BİR EKİP

Altı dönem boyunca Senato’da Delaware eyaletini temsil eden Biden, bu süre zarfında Cumhuriyeçilerle de daima işbirliğinin yollarını aradı. ABD’deki 2008 başkanlık seçimlerinde Barack Obama’ya karşı Cumhuriyeçilerin adayı olan John McCain ile uzun yıllar süren bir dostluk ilişkisi kurdu.

Joe Biden, siyasi kariyeri boyunca defalarca Demokratlar adına başkan adayı olmayıda denedi. 1988’de girdiği başkan adaylığı yarışından, bir konuşmasında isim vermeden bir İngiliz politikacının sözlerini kullandığı iddiaları üzerine çekildi. 2008 yılında bir kez daha şansını deneyen Biden, ön seçimlerde Hillary Clinton ile daha sonra başkan seçilecek olan Barack Obama’ya karşı kaybetti. Ancak Obama başkan sıfatıyla Beyaz Saray’a taşınırken Başkan Yardımcısı olarak Joe Biden’ı seçti.

İkilinin en büyük başarısı, ABD’de Obama döneminin başlıca mirası olarak görülen hastalık sigortasını ülke çapında yasalaştırmak oldu. Biden, yasaya en yoksul kesimlerinin de temel sağlık hizmetlerinden faydalanmasını sağlayacak maddeleri koymayı başardı. Ancak o esnada oğlu Beau, 2015 yılında beyin tümörü nedeniyle 46 yaşında hayatını kaybetti. Ülkenin en iyi doktorlarının çabaları da sonuç vermemişti.

Biden ile birlikte ülkeyi yönettiği iki dönemlik görev süresinin sonlarına doğru “kardeşi” olarak nitelendirdiği Joe Biden’a ABD Özgürlük Madalyası’nı takan Obama, törende yaptığı konuşmada “Joe Biden’ı tanımak demek, riyakâr olmayan bir sevgiyi tatmak demektir. Çıkar gözetmeden hizmet eden ve hayatın tadını sonuna dek çıkaran birini tanımak demektir” ifadelerini kullanmıştı.

‘BU SEBEPTEN ADAY OLUYORUM’

Köklerinin kendini ne kadar derinden şekillendirdiğini sık sık vurgulayan Joe Biden, 2020 başkanlık seçimleri için adaylığını da bununla gerekçelendirdi. 2019 yılında, doğum yeri olan Scranton’da adaylık açıklamasını yapan Biden, “Babamın aksine orta sınıftaki insanlar günümüzde çocuklarının gözlerine bakarak ve dürüst bir umutla ‘her şey güzel olacak’ diyemiyor” demişti.

Birçok gözlemci, Donald Trump’a karşı Biden’ın şansının yüksek olduğu görüşündeydi. Merkezin adamı olarak görülen Joe Biden’a, eski yol arkadaşı Barack Obama’nın açık destek vermesi, ülkedeki siyahi seçmenler açısından Demokratlar’ın adayını daha cazip kıldı.

Biden ise yaptığı konuşmalarda farklı görüşlere sahip insanların da bir arada durmasının ne denli önemli olduğunu vurguladı. Biden 2024 seçimleri için sürdürdüğü kampanya esnasında yayınlanan bir konuşmasında şu sözleri sarf etti: “Demokratların, Cumhuriyetçilerin ve bağımsızların pek çok konuda farklı görüşlere sahip olduklarını biliyorum. Bu iyi bir şey. Amerika’nın temsil ettiği şey de budur. Ama bir şeyi daha biliyorum: Demokratları, Cumhuriyetçileri ve bağımsızları, Amerika’ya olan sevgileri birleştiriyor.”

COVİD: KATI KAPANMA KURALLARI

Biden, 2020’de seçim kampanyası boyunca başkan seçilmesi halinde Donald Trump’a kıyasla korona pandemisi ile ilgili olarak tıp uzmanlarının sözünü daha fazla dinleyeceği sözünü verdi. Ancak Beyaz Saray’a girdikten sonra uyguladığı kapanma tedbirleri, bazı çevreler tarafından çok katı ve ABD şirketlerine zarar verici bulundu.

Kapanma sürelerini uzatan Joe Biden, korona aşılarının geniş kitlelere ulaştırılmasını sağladı. Ayrıca 1,9 trilyon dolar büyüklüğünde dev bir ekonomik yardım paketini devreye soktu.

Hükümet, 2023’ün Mayıs ayında Covid-19’la ilgili acil durumun sona erdiğini duyurduğunda ise ABD’de bu hastalıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 1,1 milyon kişiye ulaşmıştı.

Joe Biden’ın başkanlığı döneminde sağlık sigortası olmayan ABD vatandaşlarının sayısı, pandemi öncesi döneme oranla 6 milyon kişi azaldı. Biden yürürlüğe soktuğu ve destekçileri tarafından özellikle takdir edilen önlemlerden ikisi, reçete zorunluluğu olan ilaçların fiyatlarının düşürülmesi ve partiler üstü bir altyapı yasası ile kötü durumdaki yolların ve köprülerin elden geçirilmesi ve yenilenmesi oldu.

ÇOK İSTİHDAM, YÜKSEK ENFLASYON

ABD ekonomisi Biden yönetimi altında 1960’lardan beri görülmeyen bir istihdam patlaması yaşadı. Joe Biden’ın görev süresinin sonuna doğru korona pandemisinin zirve yaptığı günlerle karşılaştırıldığında ülkede 3,2 milyon daha fazla istihdam olanağı sağlanmıştı.

Ancak bu başarı, Biden dönemine damga vuran bir sorunun gölgesinde kaldı: 2022 yılının yaz döneminde kayıtlara geçen yüzde 9,1’lik enflasyon, son 40 yılın en yüksek seviyesiydi.

Benzin ve gıda fiyatları da dahil olmak üzere hayat pahalılığı katlanarak arttı ve bu durum en fazla az gelirli aileleri etkiledi. Tedarik zincirinde sıkıntılara neden olan Ukrayna’daki savaş gibi bazı faktörler, Biden’ın kontrolü dışında olsa da bazı çevreler, iklim değişikliğine karşı önlemler ve vergi indirimleri için ayrılan 750 milyon dolar gibi, Biden yönetiminde artan harcamaların sorunu daha da kötüleştirdiği eleştirisinde bulundu.

HUNTER BİDEN’IN TARTIŞMALI İŞLERİ

Oğlu Hunter’ın mesleki kariyeriyle ilgili tartışmalar da Biden’a başkanlığı boyunca eşlik etti. Hunter Biden, Barack Obama yönetiminde babası başkan yardımcısı olarak görev yaparken Ukraynalı bir enerji şirketinin yönetim kurulunda görev aldı. Hunter ve Joe Biden, bazı kesimler tarafından bu sebepten dolayı görevi kötüye kullanmakla suçlandı.

Temsilciler Meclisi, 2023 yılında Hunter Biden’ın yolsuzluk yapıp yapmadığını araştırmak için Başkan’ın görevden alınması için girişimlerde bulunmuş olsa da bu süreç 2024 baharında sonuçsuz kaldı. Biden ve Demokratlar, sürecin dayanaktan yoksun olduğunu savundu.

Ancak Hunter Biden 2023 yılında vergi kaçakçılığından yargılandı ve 2024’te bir silah satın alırken doldurduğu formda uyuşturucu tüketimine dair soruya yanlış cevap verdiği için cezaya çarptırıldı. Oğul Biden, bunun dışında yaptığı herhangi bir yanlışın olmadığını ifade etti.

GAZZE SAVAŞINDA İSRAİL’E VERDİĞİ DESTEK

ABD’deki ilerici grupların Biden’a yönelik en büyük eleştirilerinden biri de Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e terör saldırısı sonrası başlayan Gazze Savaşı’nda İsrail’e verilen destek oldu.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı hava harekatına destek veren Biden, ülkesi ile arasında güçlü bir bağ olduğunu ifade etti ve İsrail’e askeri yardımda bulundu.

İsrail’in bu hava saldırılarında ölen sivillerin sayısının giderek artması ve insani durumun her geçen gün kötüye gitmesi üzerine ise başta gençler olmak üzere ABD’deki liberal kesimler, ödedikleri vergilerle İsrail’in savaşının finanse edilmesine sert tepki gösterdi.

Başkan Biden’dan Gazze’de acil kalıcı bir ateşkes sağlamasını talep eden bu gruplar, İsrail’e yönelik yardımların da durdurulmasını istedi.

İsrail’in bahar aylarında devam eden hava saldırılarında insani yardım örgütü çalışanlarının da öldürülmesi üzerine Biden, İsrail’e ültimatom verdi ve İsrail yönetiminin Gazze’deki sivil halkın acıları ve yardım kuruluşlarının çalışanlarının güvenliği ile ilgilenmemesi durumunda ülkesinin izlediği politikayı değiştireceğini vurguladı. Bunun üzerine İsrail, Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaşması için çeşitli önlemler aldı.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir